28 Mart 2012 Çarşamba

4+4+4

  İşte gündemi meşgul eden ve çoğu kişinin tam anlamıyla anlamadığı konu . Anlaşılamamasının sebebi de insanların birbirinden duyup kulaktan kulağa oynuyormuşçasına farklı fikirler yürütmeleri.
  Bu sistemin aslında şu an uygulanan sistemden pek bir farkı yok, ismi değişik sadece. Bir de zorunluluk kısmı değişik. Zaten önceden de zorunlu eğitimin 12 yıla çıkması konuşuluyordu. Yani çok farklı bir şey olmayacak.  
  İnsanların eleştirileri ailelerin kız çocuklarını okutmayacağı yönünde. Ama günümüzde, ülkemizin çoğu yerinde insanlar yiyeceğinden içeceğinden kısıp çocuklarını dershaneye gönderiyor. Sanmıyorum ki bu kadar dershane meraklısı bir ülke çocuklarını ilk 4'ten hemen sonra okuldan alıp açıköğretime versin. Öyle olsa bile çocuklar okuyacak. Bu konuda hiçbir eksiğimiz olmayacağını düşünüyorum.
  Bir söylenti de okul öncesi bölümünün kapanacağı yönünde. Ama dikkatle araştırılırsa bunun böyle olmadığı görülecektir. Ömer Dinçer'i geçen akşam bizzat dinledim ve özetle şöyle dedi : "Şu an okul öncesinde okullaşma oranı %60 civarında. Bizim hedefimiz bunu %100'e çıkarmaktı. Sistem değişince hedefimiz aynen kalacak, değişmeyecek. Ama okul öncesi şu an için zorunlu olmayacak.".
  Bu sisteme geçiş aşaması, sistemin oturması bayağı sancılı olacak. Ama sistem oturunca çok güzel olacağına inanıyorum. Bir okul öncesi öğretmen adayı olarak bizi zor durumda bırakmayacaklarını düşünüyorum. İnşallah beklentilerimiz boşuna çıkmaz.
  4+4+4 herkese hayırlı uğurlu olsun. 


Merhaba
Blogumu inşallah beğenirsiniz bu yazıyı daha önce yazmam lazımdı ama şimdiye nasipmiş :)

AÇLIK OYUNLARI




Bu serideki hikaye Kuzey Amerika’da yakın gelecekte var olan Panem adlı bir ülkede geçiyor. 2008 yılında yayımlandı ve ABD’de üç milyona yakın sattığı söyleniyor. Distopik tür olarak adlandırılan bu serinin ilk kitabı filme uyarlandı ve 23 Mart’ta Türkiye’de vizyona girdi.
Kitabın genel olarak konusu şöyle: Panem 13 mıntıkadan ve bir de yönetimi elinde bulunduran Capitol’den oluşuyor. Bu mıntıkaların her biri bir uğraşla görevli(tarım, balıkçılık vb).  Capitol ne kadar zenginse mıntıkalar o kadar fakir. Bir nevi mıntıkalardaki insanlar Capitol halkının kölesi. Geçmişte çıkan bir ayaklanma sonucu 13. Mıntıka haritadan silinmiş ve Capitol her sene bu olası ayaklanmaları engellemek ve gücünü göstermek için Açlık Oyunları düzenliyor. Her mıntıkadan bir kız bir erkek olmak üzere kurayla 12-18 yaşları arasında iki haraç seçiliyor. Bu haraçlar özel hazırlanmış bir arenaya kapatılıyor ve sadece bir tanesi sağ kalıp oyunu kazanıncaya kadar birbirlerini öldürmeleri isteniyor. Kitap 12. Mıntıkada yaşayan Katniss Everdeen adlı kızın ağzından anlatılıyor. Katniss babasının bir maden kazasında ölmesi sebebiyle ailenin reisi konumunda. Ailesinin yiyecek ihtiyacını Gale adlı arkadaşıyla avlanarak karşılıyor. Açlık Oyunları için kardeşi Primrose’un seçilmesiyle Katniss gönüllü olarak yarışmaya katılıyor. 12. Mıntıka’dan yarışmaya katılan erkek haraç ise yıllardır Katniss’e platonik bir şekilde aşık olan fırıncının oğlu Peeta Mallark.
Kitabın konusu ilgi çekici fakat okuduğum eleştirilerden anladığım kadarıyla bu şekilde konusu olan farklı kitaplar da var. Yani hiç denenmemiş bir şey değil. Ama Katniss’in mücadeleci ruhu insanı yakından etkiliyor. Peeta’nın zekası ve saf aşkı da kitaba güzellik katmış. Şiddet büyük bir yer kaplamış kitapta ama zaten kitabın yazılma amacı bu tarz şeylere karşı olması. Olay kurgusu, sıralaması etkileyici. Bir isyanın gerçekleşme aşamaları insanı heyecanlandırıyor. Filmi daha izlemedim ama umarım filmi de aynı duyguları yaşatır. Okumayanlara tavsiye edebileceğim bir seri.